Çatışmasız Hikaye Anlatma Tekniği: Kishötenketsu #62
Hikayelerde çatışmalar bizi heyecanlandıran ve daha merak etmemizi sağlıyor. Peki hiç çatışma olmadan hikaye anlatılabilir mi?
Nasılsın Meraklı insan?
Merakın bol olduğu bir hafta olsun. Udemy’de yer alan Şiddetsiz İletişim 101 eğitimime gelen yorumlar ve aradan geçen zaman ile birlikte 40 dakikalık alıştırmalar bölümü ekledim. Kursun süresi uzadı ama bunları eklemenin Şiddetsiz İletişim’e dair kursumu alanlar için yararlı olacağına inanıyorum.
Meraklı insanlar olarak sizlerden 100 kişiye kursumu hediye etmek istiyorum. Bu kursu almak isterseniz bültenin sonundaki linkten tıklayarak ücretsiz alabilirsiniz. Bülteni arkadaşlarınıza paylaşarak büyütmeme yardımcı olursanız ayrıca çok sevinirim.
Bültende neler var?
Meraklı soru
✍️ Çatışmasız Hikaye Anlatma Tekniği: Kishötenketsu
🎙 Özgür Ahmet Köse ile Hikayeden Markalar
Merak Listem
Ne izledim?
Ne okuyorum?
Podcast önerileri
Şiddetsiz İletişim 101
Merakla kalın,
Çağrı
meraklı soru
“En son kimi yargısız dinledin? En son kim seni yargılamadan gönülden dinledi?
Tıklayıp yanıtını tweet atarak paylaşmak ister misin?
Çatışmasız Hikaye Anlatma Tekniği: Kishötenketsu!
Hikaye anlatmak için kullanılan çeşitli teknikler var. Hollywood’un 10 parçalı hikaye tekniği, Disney’in kendi hikaye çarkı, Pixar’ın yarattığı özel hikaye anlatma tekniği gibi pek çok farklı teknik var. Bunların yanısıra en çok bilinen Joseph Campbell’in Kahramanın Yolculuğu tekniği. Campbell’in bu tekniği araştırdığı mitler ve hikayelerde ortak olarak öne çıkan kavramlardan yaratıyor. Tüm bu tekniklerde kahramanların yaşadığı büyük bir zorluk ve bu zorluk ile bir “climax”e tırmanırız ve olay çözülünce biz de tekrar hikaye akışına döneriz. Çoğu hikaye bu climax’leri küçükten büyüğe sıralar ve en kritik yerine, doruk noktasına ulaştırır. Biz de bunu yapabilen hikayelere bayılıyoruz.
Bu yazımda bu tekniklerin detaylarından çok, hepsinin ortak noktası olan ve Kishotenketsu tekniğinde olmayan kavramdan bahsetmek istiyorum; Çatışma!
Çatışma, hikayeleri okuyan, izleyen ve dinleyen herkesin merakını uyandırması için en önemli araçlardan birisi. Star Wars evreninde Darth Vader ile karşılaşmak üzere olan Luke’u izlemek ve nasıl sonuçlanacağını merak etmek bizi hikayenin içerisine sokuyor. Ya da Harry Potter’ın her filmde merakla ilerlerken başına gelecek zorlukların o bölümdeki düşmanı ile karşılaşmasına doğru götürürken gördüğümüz çatışmalar bizi kitaba ya da ekrana bağlıyor. Bu da bizim içimizdeki uyanan merakla daha keyif almamıza ya da acaba ne olacak hissiyle ilerlemizi sağlıyor.
Dolayısı ile tekniklerin hepsinde çatışma yaratmak ve bu çatışmaları uzun ve gizemli bir şekilde sunmak hikayeleri eğlenceli kılıyor. Roman, öykü, dizi, film, tiyatrolar vb. hepsi çatışma üzerinden kurgulanıyor.
Kishötenketsu nedir?
Japon hikaye anlatma tekniği olan Kishötenketsu ise çatışma olmadan hikayeleri anlatmaya imkan veriyor. Bu hikaye anlatma tekniği 4 aşamadan oluşuyor.
Kishotenketsu tekniği aslında kendisi oluşturan 4 kelimenin birleşiminden oluşuyor. Bunlar şu şekilde:
Ki : Giriş (introduction)
Shō : Gelişme (development)
Ten : Çarpıtma (twist) (Twist kelimesinin Türkçe karşılığında farklı bir kelime var ama ben bu çevirisini tercih ettim.)
Ketsu : Sonuç (conclusion)
Bu teknikte bir çatışma yok. Hikayede doğrudan bir çatışma, amaç veya motivasyon yok. Neredeyse çok az eylem var. Hikayenin tüm gerginliği, gerçekleştiğini düşündüğünüz şeyin aslında olan şey olmadığını fark etmememiz üzerine kurulu olan “çarpıtma (twist)” aşamasına bağlı. Bunu biraz anlaması zor. Alışık olduğumuz hikayeler üzerinden düşündüğümüzde “ee bu benzer şey değil mi?” dediğinizi duyar gibiyim. Ben de ilk başta bunun öyle olduğunu düşündüm. Bu noktada şöyle bir parantez açmak istiyorum.
Çatışma, dünyanın değişen algıları ile yer değiştirir. Karakterlere bir macera çağrısı (call to action) gelmez ya da bir yere doğru yönlendirilmez- başlarına bir şey gelir. Hayatta olduğu gibi. Genellikle anlayacağımız gibi bu durumun bir çözümü yoktur, bunun yerine hikayede gösterilen fikir veya ahlaki bir vurgu vardır.
Biz alıştığımız ve bize gösterilen hikayeler nedeniyle bir kitabın, filmin, tiyatronun ya da dizinin sonundan çok fazla şey bekliyoruz. Özellikle Lost dizisinin sonu nedeniyle büyük hayal kırıklığı yaşamıştık.
Eğer sonu iyi olmayan bir hikaye olursa o hikayeye başarısız ya da kötü olarak atfediyoruz. Kahramanları, alt karakterleri ya da bazı sorulan soruların cevaplarını bulamadığımız için sonlar bizi tatmin etmiyor.
Bununla birlikte, çarpıtmalara (twist) bizim alışık olduğumuz hikayelerden çok aşinayız. Pembe dizilerde yaşanan “Aslında onunla evlenemezsin, o senin kardeşin.” gibi çarpıtmalardan bahsetmiyorum. Yine de iyi olan her zaman keyif veriyor ve şaşırtıyor. Star Wars’ta Darth Vader’ın Luke’a babası olduğunu söylediği an mesela.
Kishötenketsu için örnek bir hikaye*
Bu bir balıkçı ve ailesinin hikayesi.
Ki (giriş): Balıkçıyı teknesinde denize açılırken görürüz. Balıkçı teknesinden ağını atmış oturuyor ve balıkların gelmesini bekliyor. Uzun bir gün olmasına karşın balıkçı pek balık yakalayamıyor.
Shō (gelişme): İkinci perdede balıkçı evine dönme zamanının geldiğine karar verir. Geç olduğu ve karısı ile çocuklarını özlediği için evine doğru dönüş yoluna geçer. Balıkçı denizi çok seviyor ama ailesini daha çok.
Ten (çarpıtma/twist): Ormanda bir kadın iki ağlayan çocuğuyla beraberdir. Bu kişi balıkçının karısıdır ve ormanda saklanmaktadır. Köyüne haydutlar saldırmış ve kadın bu haydutlardan saklanmak için çocukları ile ormana kaçmıştır.
Ketsu (sonuç): Balıkçı köyüne geldiğinde haydutlar tarafından yakıldığını görür o sırada karısı ve çocukları yıkıntılara doğru gelmiştir ve balıkçı ailesiyle bir araya gelir. Sonra hepsi başka bir köy bulmak için teknesinde yola çıktılar.
Biz neredeyse her zaman, hikayelerin birini ya da bir şeyi yenmesine karşılık geldiğini düşünüyoruz. Bu elbette dünya görüşümüzü etkiliyor ve “kötülük”ü, yani yenilmesi gereken şeyin özünü, bize karşı olan her şeye doğrultarak hikayelerimizi de bu çatışmalar üzerinden kuruyoruz. Kishotenketsu tekniği bunun olmasına gerek olmadığını bize gösterdiği için sevdiğim bir teknik oldu.
Bu tekniği kullanan harika bir anime, Hayao Miyazaki imzalı Küçük Cadı Kiki (Kiki’s Delivery Service)’dir. Keyifle izleyebilirsiniz.
*Balıkçı ve ailesinin hikayesi “Kishötenketsu for Beginners — An Indrocution to Four Story Structure” yazısından alınarak çevrilmiştir.
🤝 Destek Olmak istersen?
İçeriklerimi seviyorsan ve bu alanda daha fazla üretmem için destek olmak istersen, Patreon hesabımdan bana bir kahve ısmarlayabilirsin. --> Patreon Çağrı Küpeli
🎙 Özgür Ahmet Köse ile Hikayeden Markalar
“Evren moleküllerden ve atomlardan değil hikayelerden oluşur.” demişti. Bu hikaye ile ilgili biraz kendilerini sorgulamalrını ve keşfetmelerine dair bir soru ile ayrılırsa bir artı ile çıkarlar gibi.”
Bugün konuğum Marka ve Hikâye Tasarımcısı Özgür Ahmet Köse. Türkiye’nin ilk marka ve hikâye tasarım ajansı olan Brand Story Agency’i ile markalara tasarım ve danışmanlık yapıyor aynı zamanda üniversitelerde Marka Yönetimi ve Reklamcılık ve Görsel Algı üzerine dersler veriyor. Bölümde hikayeleri ve markaların hikayelerini konuştuk. Yorumlarınızı bekliyoruz.
*Bu bölüm @poddy Stüdyo’sunda kaydedildi ve Poddy ekibinden Ali Arı’nın ses düzenlemesi ile sizlerle buluşuyor.
Dinlemek için: Spotify, Apple, Google, websitesi
Merak Listem

Hava kirliliği ve depresyon arasında bir korelasyon olabilir mi? Nasıl bir ilişki olduğunu merak ediyorsan Psychology Today’de bu konudaki makaleyi okuyabilirsiniz.
İyi yaşam nedir? Bu konuda yapılan en uzun araştırma 80 yılı aşkın bir süre sürüyor. Bu araştırmaya göre mutluluğun iki ön belirteci var: Başkalarıyla geçirdiğimiz zamanın sıklığı ve kalitesi. Bu araştırmanın sonuçlarını paylaşan profesör Robert Waldinger ve profesör Marc Schulz ile The Goop ekibi röportaj yapmış. Merak ederseniz bir bakın derim.
Nezaket Erden’in Sevgili Arsız Ölüm Dirmit oyunundaki performansından sonra yeni oyunu “Şimdi” hakkında okuyorum ve bilet bulmaya çalışıyorum. Üstelik Melikşah Altuntaş’ı da sahnede görecekmişiz. İlginç olabilir. Oyuna dair Yağmur Akpınar’ın yazısına bakabilirsin.
Yapay zekanın durdurulmasına dair Tech CEO’larından Yuval Noah Hariri gibi bu alanda çalışanlara pek çok kişinin talebi var. Şu an hızla ilerleyen yapay zeka girişimlerinde etik değerlerin oturmaması ve olası hataların ölçülememesi gibi pek çok neden var. Cem Say ise kendisine de gelen davete rağmen bu çağrıyı imalamamış. Bunun nedenini köşesinde anlatıyor.
📺 Ne izledim?
Nezaket Erden’in tek kişilik gösterisi Sevgili Arsız Ölüm: Dirmit’i izledim. Son yılların en iyi performansı. Sahnede tek kişi ile başlayan oyunda her karakteri sahnede görmeye başladığımda tek başına olduğuna inanamadım. Latife Tekin’in romanından uyaranan bu oyun muazzamdı! Bilet kovalayın ve tek şansınız varsa bu oyuna gidin derim.
📕 Ne okuyorum?
Neil DeGrasse Tyson’ın Türkçe’ye yeni çevrilen kitabı “Acelesi Olanlar için Astrofizik”'i hemen aldım. Astrofizik hakkında oldukça temelden kavramları ve buluşları harika anlatıyor.
Altını çizdiğim ilk yer:
“Evren size mantıklı gelmek zorunda değildir.” s11
Geçen hafta okuduğum “Psikopolitika” kitabına 8.5 puan verdim. Özellikle üzerimizde kullanılan psikolojik etkileri ve bunların siyasetçiler ve kruumlar taradından nasıl kullanıldığını harika anlatıyor. Ufuk açıcı bir kitap.
🎧 Podcast önerileri
Bu İnsanlar Neden Böyle podcast’inde Sinan Alper “Hiç Yaşanmamış Şeyleri Hatırlamak” üzerine harika bir bölüm hazırlamış. Zihnimiz bunu nasıl yapıyor derseniz bir dinleyin.
Türk İşi Minimalizm podcast’inde Hale Acun Aydın “Minimalizm senin hangi sorunlarını çözer?” sorusunu yanıtlıyor.
The Diary of A CEO podcast’inde “Doctor Julie: The One Simplifying Thing That Will Transform Your Life” bölümünü sevdim.
Şiddetsiz İletişim 101 Hediyesi
Şiddetsiz İletişimi öğrenmek için harika bir kurs sizi bekliyor. Linke tıklayarak ücretsiz olarak kursa kayıt olabilir ve hemen öğrenmeye başlayabilirsiniz. Şiddetsiz İletişim 101 için tıklayın.
5 Saniyen daha var mı?
5 saniyenizi daha ayırıp, bülteni Sosyal medya hesaplarınızdan paylaşabilir misin?
Bülteni Twitter'da paylaşmak için tıkla!
Arkadaşına göndermek için link:
Bülteni okuduğun ve daha fazla kişiye ulaşmama destek olduğun için teşekkür ederim. Merakla kalın!
Çağrı