Hey meraklı insan, nasılsın? Ben Instagram’a 1 haftalık bir ara vermiştim. İyi geldi. Telefonda elimin otomatik olarak Instagrama gittiğini sıklıkla fark ettim. Dijital minimalizme ihtiyacım olduğunu daha iyi anladım. Belki biraz daha kullanmayı azaltabilirim.
Bu arada 10 gündür her gün en azından bir spor yaptım. 7 kez çıkıp koştum ve bu rutin oldukça iyi geldi. Gözüme 75 gün uzun görünse de 75 günlük hard challenge’a başlamaya hazırım. Ya sen bana eşlik eder misin? Peki nedir bu challenge?
Her gün en az 10 sayfa kitap.
1 fotoğrafını çekmek
1 diyete uymak (zaten IT yani aralıklı oruçla besleniyorum)
Alkol yok
Günde 2 kez min 45 dakikalık antrenman birisi içeride, birisi dışarıda ve aralarında 2 saat en az fark olacak.
Ne dersin?
meraklı soru
"Hayatımdaki kararsızlığın nedenleri, ana sebepleri neler?"
Dunning-Kruger Etkisinin 5 Evresi
Dunning-Kruger Etkisi, belirli bir görevde düşük yeteneğe (yetkinliğe) sahip kişilerin, o görevdeki yeteneklerine dair sahip oldukları hayali üstünlük hissine verilen isim. En basit haliyle, insanlar yetenek ve yetkinliklerini objektif bir şekilde değerlendirmekten yoksundur ve kendilerini dev aynasında görme eğilimleri yüksektir.
Yukarıdaki tanımı hepimiz biliyoruzdur. Bu konuda daha önce fark etmediğim ancak Sahil Bloom’un bülteninde işlediğinde dikkatimi çeken, Dunning-Kruger etkisinin farklı aşamalarının olması oldu. Elbette günlük olarak bazen biz de belli durumlarda bu etki ile hareket edebiliyoruz. Özellikle Linkedin, podcast gibi bir mecrada bu durumu yaşayanlara şahit oluyoruzdur, ne dersiniz? Burayı okurken aklınıza birilerinin geldiğini düşünüyorum (belki de benim öyle olduğum düşünüyorsun, kim bilir?).
Sahil Bloom’un Dunning Kruger etkisini 5 evreye ayırmış. Bu evrelerin yerlerini grafikte de görebilirsiniz.
1- Aptal Evresi: Yüksek Güven ve Düşük Bilgi Düzeyi
“Her şeyi biliyorum” söylemindeki insanlar. Her şeyi bildiklerini düşünen ve inanan ve bu konuda çok güvenli ve iyi hisseden kişiler.
2- Şüphe Evresi: Azalan Güven ve Düşük Bilgi Düzeyi
Ne kadar bilip bilmediklerini sorgulama halindedirler. Her zaman ilk anda bildiklerinden daha fazlası vardır.
3- Kabullenme Evresi: Düşük Güven — Düşük Bilgi Düzeyi
Çok fazla şey bilmediklerini kabul etmeye başlarlar. Bu nedenle anlamayacaklarını ya da anlamadıklarını da kabul ederler.
4- Ribaund Evresi: Düşük Güven — Bilgi Düzeyi Artışı
Bilmemekten utanmaya başlar. Yavaş yavaş güveni, bazı konularda bilmediğini fark edip bu konuları öğrenmeye başlaması ile yükselmeye başlar.
5- Büyüme Evresi: Yüksek Güven — Yüksek Bilgi Düzeyi
Bu evredeki kişi, ne kadar az şey bildiğini kabullenmesi ve yeni şeyler öğrenebileceğini fark eder. Ve gerçekten bir şeyleri bilen birisine dönüşmek için harekete geçer ve sürekli öğrenen birisi olma yolculuğu başlar.
Bugün biraz kendi üzerine düşünsen bu noktada, Dunning Kruger evrelerinden hangisinde kendini görürsün?
🎙 Yetenekli Çocuk Laneti
Yetenekli olmak mı? Başarısız olmak mı? Yanıt tabii ki yetenekli olmak değil mi? Yetenekli çocuklar sürekli yetenekleri sayesinde her şeyi kolayca yapabileceklerini düşünmeye başlıyorlar. Bunda da oldukça iyiler. Ancak bir gün gelip yetenekleri işe yaramadığında biraz çalışmayı ve çabalamayı denediklerinde aslında her şeyin daha kötüye gittiğini fark ediyorlar.
YETENEKLERİ İŞE YARAMIYOR! Çalışmak daha kötü ve başarısız… Peki Çalıştı ve başarısız olursa aslında bu yeteneksiz olduğu anlamına da gelir mi? Büyük ihtimalle… O zaman yetenekli olmaya tutunarak çalışmayı bırakıyorlar.
Bu durum yetenekli çocuk laneti adını alıyor. Bundan muzdaripsen ve neler yapabilirim dersen merak. listesi podcast’inin son bölümü Yetenekli Çocuk Laneti’ni dinleyebilirsin:
Dinlemek için: Spotify, Poddy Apple, Google, YouTube
📺 Theseus’un Gemisi
“Sende ne kadar büyük bir değişiklik olursa sen farklı birisi olursun? Tüm her şeyin değişmesi mi gerekiyor?”
Theseus’un Gemisi, öyle ihtişamlı ki Girit’ten zafer dönüşü sonrası Atina’da sergilenmeye başlanıyor. Zamanla eskiyen parçaları değiştiriliyor. Bir süre sonra ise tüm parçaları değişiyor. Peki bu gemi hala Theseus’un zafer kazandığı efsane gemi mi? Bu bölümde bu paradoksa yakından bakarken kendimizi de sorgulayalım istedim. Gerçekten değişiyor muyuz, yoksa hep aynı mıyız? Değişiyorsak hangi halimiz biziz?
Merak Listem
Olimpiyatlar başladı! Çocukken neredeyse tüm branşları izliyordum. Oturup saatlerce yarışmaları izlemek beni büyülüyordu. Tokyo 2020 (pandemiden dolayı 2021 yılında yapıldı) pek izlemedim. Ama bu sene ilgimi yeniden kazandı. Paris 2024’ün açılış töreni çok konuşuldu ve bence daha da çok konuşulacak. Ben bu kadar güzel düşünülmüş bir açılış beklemiyordum. En etkileyici noktalardan birisi Altın Madalyalar! Altın Madalya’ların ortasında yer alan plaka, 1889 yılında Eyfel Kulesi'nin restorasyonu sırasında sökülen çelikten. O zaman bu çelik parçaları saklanmış ve 2024 yılında Olimpiyat Madalyalarını süslüyor. Muazzam değil mi?!
Bir diğer muazzam iş ise Olimpiyat Ateşi! Olimpiyat Ateşi ilk kez fosil olmayan bir ateşten yapılıyor. Fransız elektrik idaresi EDF şirketi ilk defa fosil yakıt kullanılmayan bir meşale yaptı. Su püskürtme sistemi, elektrik ve 40 adet led ışıkla yanma efekti oluşturuluyor. Her akşam gün aydınlanana kadar 60m yüksekte duruyor ve gündüzleri ziyaretçilere açık. Harika iş burada bitmiyor. Sıcak hava balonunun mucidi Montgolfier Kardeşler’in icatları Balonu 1783 yılında ilk gösterdikleri aynı meydanda gösteriliyor. Yukarıdaki fotoğraflarda sağdaki Montgolfier Kardeşlerin buluşlarını insanlara gösterdikleri anı resmediyor. Bilime olan bu gönderme ve saygıda beni çok etkiledi.
Coldplay konserlerine neredeyse gitmeyen 3-5 kişiden birisiyim. Herkes gitti değil mi? Müthiş bir görsel şölen sunuyorlar. Bunun yanında ise harika bir kapsayıcılık örneğini de sergiliyorlar. Sağır bireylerin de konseri yaşayabilmeleri için onlara özel bir yelek veriyorlarmış. Bu yelek üzerindeki titreşim motorları sayesinde ritme göre titreşerek müziği hissetmelerini sağlıyormuş. Harika değil mi? Coldplay bu yelek ve herkesi dahil etme isteklerini aslında 2022 yılında Twitter hesaplarından paylaşmışlar. Ama ben yeni gördüm. Konserinde böyle bir şey kullanan birisini duydun mu?
Rüstem Temriyev’i takip etmek bana ilham veriyor. Bilgi Girişimciliği Bülteni’nde kısa ve etkileyici içerikler sunuyor. En son gelen bülteninde “İçerik üretmek için ilk adımlar ve tavsiyeler” konusunu işlemiş ve oldukça basit adımlarla içerik üretmek isteyenlere yol çiziyor. İlginiz varsa bence hem bakın hem de abone olun derim.
Devletin gücünü simgelemek için hükümet konaklarımız sarı boyandığını biliyor muydun? Ben yeni öğrendim. Seda Özen Bilgili Twitter hesabında Fransız Kapitülasyon Mahkemesi binasını anlattığı bilgiselinde bu konuya da değiniyor. Binanın cephesinde yazan "Lois", "Justice", "Force"; yani "Yasalar", "Adalet" ve "Erk" sözcükleri ve bu sözcüklerin altında yer alan ama daha sonra yerleri karışmış simgeleri de paylaşıyor. İlginizi çektiyse bence bilgiseli okuyun ve takip edin.
“ABD Adalet Bakanlığı, TikTok'un kürtaj ve silah kontrolü gibi konularda ABD kullanıcılarının görüşlerini topladığını iddia ediyor.” ABD’de süren TikTok davası her geçen gün daha da karışıyor. Times’taki bu haber doğru mu bilmiyorum çünkü TikTok bunu yalanlıyor (Adalet bakanlığı ise bu konuda kanıtların endişe verici olduğunu ifade ediyor) ancak bu tür iddialar Çin Devleti ile ABD arasındaki gerilimi daha da artırıyor. Bakalım bizi bu konuda başka neler bekliyor?
Kamala Harris ise Biden’in geri çekilmesi sonrası Başkanlık yarışında hızını artırdı. TikTok hesabında pek çok fenomenler çekimler yapıyor. En son videoda "Lance Bass “Hey Kamala, kasım ayında Donald Trump’a ne diyeceğiz?” diye soruyor ve Kamala “Bye Bye Bye” diyor ve şarkı giriyor. Video 23 milyon izlenmede. Sanırım Kamala seçilirse TikTok davasının seyri değişebilir. Ne dersin?
Ryan Holiday, Daily Stoic YouTube hesabında Marcus Aurelius’u Marcus Auerelius yapan günlük rutinini paylaşıyor. Her güne kolay olanı değil zor şeyleri yaparak oldukça erken saatte başlıyor. Kendi düşüncelerini de henüz başka şeylerle karşılaşmadan sabah yazıyormuş. Gün içerisinde oldukça odaklanacağı anları seçiyor ve bu anların kimsenin dağıtmasına izin vermiyor. Şu an anlatılan pek çok etkileyici günlük rutinleri bir imparator olarak yapması oldukça ilginç geliyor.
“Yeni nesil çalışanların neredeyse yarısı (%48), bir işverendeki en önemli özelliğin net iletişim becerileri olduğunu söylüyor.” İletişim çağında en az becerebildiğimiz şey iletişim… Yukarıdaki cümle The National Society of High School Scholars (ABD Ulusal Lise Öğrencileri Derneği) 10 bin gen z ile araştırma sonuçlarından bir çıktı. Ayrıca yazıda Gen Z’yi iş yerinde kalıcı yapmak için 8 yöntem de paylaşıyorlar. Bunlardan birisi gerçek hayat deneyimi ve net iletişim sunmak. Bir diğeri mental sağlık ve wellbeing alanında destek sunmak.
📺 Ne Okuyorum?
Bu hafta Şermin Yaşar’ın Söyleme Bilmesinler romanını okudum. Romanda her kahraman olayları kendi ağzından anlatıyor. Bir an Emin’e hak verirken bir sonrakinde Hülya’ya hak veriyorsun, bir sonrakinde Ethem haklı derken bir sonrakinde Ekrem… Hayatın içinden, tipik birbiriyle konuşmayan ailelerin dramını öyle etkileyici bir şekilde sunuyor ki bir gün sürmedi bitirmek… Elimden bırakamadım.
📕 Ne İzledim?
Olağanüstü bir yaşam nasıl yaşanır? Bu soruyu daha önce podcast’ime de konuk ettiğim Ahmet Kırtok YouTube kanalındaki “Tony Robbins ile Olağanüstü Yaşam Nedir ve Nasıl Yaşanır?” bölümünde soruyor. Ahmet ile konuşmayı, onu dinlemeyi çok seviyorum. Özellikle son dönemde kendini keşfetme halini yaşarken paylaştığı pek çok konu benim de zorlandığım ve kendimi anlamamı sağlayan noktalardan oluşuyor. Tony Robbins’in bir eğitimine ben de katılmak istiyorum ki Ahmet, katıldığı bu eğitimden aldığı notları bizlerle paylaşıyor. Bence kaçırmayın!
🎧 Podcast önerileri
Terapist Koltuğu podcast’inde Merve Başıbüyük Uzak durman gereken kişileri anlatıyor. Arada bir çevremizi kontrol etmek ve ilişkilerimizi gözden geçirmek iyi geliyor.
IdeaCast podcast’inde “Is people-pleasing holding your back?” bölümünü sevdim. Böyle birisi olmadığımı düşünsem de bazen tam da herkesi mutlu etmek için çabalayan birisine dönüşüyorum ve bir anda kimseyi de mutlu edemiyorum. Kulak verin bence iyi gelecek.
Meraklı düşünceler
"Aynı hedeflere sahip insanlarla çevreleyin kendinizi. Birlikte yükselin." Dan Meyer
Etrafındaki insanlar ile aynı hedeflere mi sahipsin? Yoksa hedefleriniz karışık olduğu için nereye gideceğini göremiyor musun? Biraz sadeleşmek ve birlikte yükseleceğin kişileri bulmaya ne dersin?
—
Merakla,
Çağrı