Hayat Enerjisinin 3 Kademesi - Merak #45

Dec 04, 2022

Merhaba meraklı insan,

Aralık ayına mı girdik? Bu yıl oldukça hızlı ve hareketli geçti gibi hissediyorum. Senin için nasıldı? Bu aya girerken yeni gelişmelerin heyecanı beni sarıyor. 2023 yılı oldukça yoğun ve gündemin karmaşık geçeceğini tahmin ederken yeni yıla dair düşüncelerim daha umutlu ve keyifli olacağı yönünde.

Master Podcast atölyesini tamamladık ve oldukça keyifli geçti. Yeni podcastler üretildikçe buradan paylaşacağım.

Bültenimde podcastimde de bahsettiğim Patreon hesabımdaki en üst desteği sunan Alaz Canpolat‘a buradan da şükranlarımı sunmak istiyorum. İyi ki varsın.

Bültende neler var?

Meraklı soru
Hayat Enerjisinin 3 Kademesi
%85 Kuralı
Merak listeme attıklarım
Ne izledim?
Ne okuyorum?
Podcast önerileri
Meraklı düşünceler

Merakla kalın,

Çağrı

Meraklı Soru

Çocukken sahip olmayı en çok istediğin şey neydi? Ona sahip oldun mu yoksa bir süre sonra unuttun ve öyle kaldı mı?

Tıklayıp yanıtını tweet atarak paylaşmak ister misin?

Hayat Enerjisinin 3 Kademesi

Jonah Hill'in yönettiği ve kendi psikiyatristi ve koçluk yapan Phil Stutz'u ve kariyerini anlattığı "Dr. Phil Stutz" belgeselini izledim. Özellikle Hill, Stutz'un danışanlarını iyileştirmek için kullandığı farklı araçları ve yöntemleri anlatmasını ve herkesin yararlanmasını istiyor.

Ben belgeseli hemen çıktığı gibi izleyemedim. Biraz zaman geçti ve herkesin sanırım izlemesi ve üzerine konuşması bitti diyerek başladım. Belgeseldeki araçlardan henüz daha başındayken bahsettiği "Hayat enerjisinin üç kademesi" oldukça ilgimi çekti.

Dr. Stutz bu kademeleri bir piramit ile şöyle anlatıyor:

bedeninle ilişkin
insanlar ile ilişkin
kendinle ilişkin

Piramidin altında bedenimizle ilişkimize değiniyor. Özellikle mutsuz, halsiz ve hayattan bezmiş bıkkın, zorlayıcı anlarda hareket etmek iyi geliyor. Yürümeyi sevmemin en önemli nedenlerininden birisi bana zorlu süreçlerde iyi gelmesi. Müteferriç olmak da böyle başlıyordu. Stutz da depresyonun hareket eksikliğine neden olduğunu ve çoğu kez hareket etmenin, spor yapmanın, bedene iyi bakmanın, iyi bir beslenmenin bize etkisinin oldukça olumlu olduğunu söylüyor.

İnsanlar ile ilişkimiz için ise bizi hayata bağlayan tutunduran etkisinden bahsediyor. Kendimizi izole eğilimimiz arttıkça mutluluk oranımız düşüyor ve kendimizi eve kapattığımızda iyi olma halimize ket vurabiliyoruz. Çevremizdeki insanların varlıkları, onlarla geçirdiğimiz kaliteli sohbet oldukça önemli. Hatta Stutz'a göre ilginç bulmadığın birisi ile ortalama bir sohbet bile yapmak bize oldukça iyi hissettiriyor. Bunu pandemi de daha da iyi anladık gibi ne dersin?

Kendimiz ile ilişkimiz ise piramidin en üstünde yer alıyor. Bu konuda bilinçaltımız ile iletişime ve etkileşime geçmemizin önemini ifade ediyor. Bunun için yazmayı öneriyor. Sabah sayfaları challenge yaparken 30 gün boyunca her sabah yazıp sosyal medyadan süreci reels ile anlatırken gerçekten etkisini videolar ile görmek de muazzam gelmişti. Bilinç akışı şeklinde yazarak güne başlamak beni hem rahatlattı hem de kendimi tanımamda büyük bir etkisi oldu. (hala kendimi tanıma yolculuğuna devam ediyorum bu arada bu sonsuz bir yolculuk.)

"Kaybolduysan çözmeye çalışma, hayat enerjine çalış. Tutku ile ilgilidir. Neye tutkun olduğuna çalış."

Sabah Rutini

Sabah rutinimde gayret gösterdiğim şey her güne 20 dakika hareket(spor), 20 dakika meditasyon (mindfulness) ve 20 dakika zihnimi beslemeye özen göstererek başladığımda Stutz'un söylediği hayat enerjimi harekete geçirebildiğimi fark ettim. Bu sayede gün boyunca irademi daha yukarıda tutabiliyor ve karar verirken fevrilikten sıyrılabiliyorum.

"Yazmak ayna gibidir. Bilinçaltında olanları yansıtır. Günlük şeklinde yazarsan bildiğini bilmediğin şeyler ortaya çıkar." Dr. Stutz

Bu süreç sana nasıl geliyor meraklı insan?

İçerik Üretmeme Destek Olmak İster Misin? 🤝

İçeriklerimi seviyorsan ve bu alanda daha fazla üretmem için destek olmak istersen, Patreon hesabımdan bana bir kahve ısmarlayabilirsin. (en az 2 dolar ile)

Ne dersin, bir kahve ısmarlar mısın? --> Patreon Çağrı Küpeli

🎙Sentetik Mutluluk Olur Mu?

Bir şeyleri başarmak için %100'ümüzü vermek gerçekten işe yarıyor mu yoksa bizi tüketiyor mu? Bir işe başlarken, her şeyi en iyi şekilde yapma isteğimizin altında mükemmeliyetçilik var ve çoğunlukla %100'ün üzerine çıkmak bile yetmiyor ve içimizdeki yetersizlik hissi daha da büyüyor ve bir bataklığa saplanıyoruz. Tüketiyor bizi içerisine çekiyor ve verimliliğimiz yok oluyor.

Peki yaptığımız her şeye yüzde yüzümüzü değil de %85'imizi versek farklı olur mu? Hatta daha harika işler çıkarmamızı sağlar mı? Ne dersin meraklı insan? Gelin bu bölüm bu sorunun peşinden koşalım.

Dinlemek için: Spotify, Apple, Google, websitesi

Merak Listem

Güneş ışınlarını kısabilir miyiz? İlginç bir şey olurdu. Çağrı Mert Bakırcı gazete oksijen'deki köşesinde iklim krizi ile mücadelede düşünülen bu konuyu anlatıyor.

Hypers New Media'nın kurucusu Tolga Akış'ın TEDx Ankara'da yaptığı konuşması "Şans Faktörü ve Onu Kullanmak" yayınlandı. TEDx Ankara katılımcılarından en çok etkileşim alan konuşmaydı sanırım. O yüzden bekliyordum ve dinlemesi keyifli bir konuşma olmuş.

Pantone 2023 yılının rengini açıkladı. Viva Magenta bu yılın rengi oldu. Her yıl açıklanan renkleri merakla bekliyorum. Ben bu yıl için yeşil tonlarını beklerlen magenta rengi biraz şaşırttı. Ama kırmızı seven birisi olarak hoşuma giden bir renk ve sevdim.

Uyurken zihnimiz temizlenmesi düşüncesi ilginç geliyor. Ancak bir yandan da çok mantıklı değil mi? Uyumaya bu kadar ihtiyacımız olmasının evrimsel olarak en önemli nedenlerinden birisi olabilir. Zihin temizliği. Jeff Illiff "uyumanız için bir neden daha" TED konuşmasında bunu anlatıyor.

📺 Ne izledim?

Pepsi Jetim Nerde? belgeselini izledim. 1995 yılında Pepsi bir reklamında 7 milyon pepsi puanı getirene bir savaş jeti hediye edeceğini söylüyor. John Leonard bunu görüp puanları toplamak için çözümler araştırıyor. Beni oldukça etkileyen bir hikaye anlatıcılığı var. Müthiş geldi.

📕 Ne okuyorum?

"Gelecek daha güzel günler getirecek mi?" sorusu etrafında 4 düşünür münazaraya tutuşuyor. Alain De Botton, Steven Pinker, Matt Ridley ve Malcolm Gladwell'in birbirlerine muhalifliği üzerine bu kitabı okumak oldukça keyifli. Bu kitabı hediye eden Anjel'e sonsuz teşekkür ederim.

Altını çizdiğim ilk yer:

"Dünyanın yazgısını anlamanın tek yolu, zaman içinde meydana gelen iyi ve ktü olayların bir çizelgesini oluşturabilmektir." s.6

🎧 Podcast önerileri

Bu hafta dinlediğim podcastler:

Büyük Tufan podcast tiyatrosunda hikayenin düğümü oldukça ilginç bir an aldı. Son bölümün ardından bir sonrakinin hemen gelmesini istiyorum!
Geleceğin Deneyimi podcasti yayına başladı. Serdar Keskin'in bir süredir çekimlerini sürdürdüğü podcasti aralık ayı ile birlikte yayında. Ben İnci Abay ile olan bölümü hemen dinleyerek başladım.
Unexplainable podcastinin son bölümünde konu "Neden ağlıyoruz?" idi ve oldukça etkilendim diyebilirim.