Hayat İçin 10 Ders
Bu derslerin bazıları hayatını değiştirecek, bazıları ise vakti geldiğinde o etkiyi yaratacak.
Meraklı Soru
“Tercihim, iyilik yapmayı bırakmak değil, iyiliğin karşılığını beklemeyi bırakmak olmalıdır.” Seneca, İyilik Üzerine, s.28
meraklı soru şu: Seneca, karşılık beklemeyi bırakarak iyilik yapmaktan bahsediyor. Sence neden tercihi iyilik yapmayı bırakmak değil? İyilik yapmayı bırakırsan neler olur?
Hayat İçin 10 Ders
Birazdan okuyacağın 10 ders, Jordan B. Peterson'ın kaleme aldığı "Hayat İçin 12 Kural" kitabını okurken altını çizdiğim ve benim de hayatımı etkileyen derslerden oluşuyor. Dersler ile Peterson’ın kuralları paralellik içerse de o kuralları tam olarak anlatmıyor. Kitabı okuma zevkinizi bozacak değilim. Kitabın içindeki kurallardan 10 tanesini elbette paylaşamayacağım. Bu dersler benim bölümlerde altını çizdiğim ve deneyimlerimle örtüşen fikirler diyebilirim.
Benim paylaşacağım bu dersleri okurken, senin de aklına gelenler varsa onları yorum olarak paylaşmayı unutma.
1- Kendini düzeltmek, dünyayı düzeltmektir.
“Dünyayı düzeltmenin en iyi yolunun kendini düzeltmek olduğuna inancım tamdır.”
Buna her gün daha çok inanıyorum. Zihnimizde yarattığımız her yeni nöral bağlar, hayatı farklı görmemizi sağlıyor. Aynı olaylara farklı tepkiler vermeye başlıyoruz. Kendimizi düzelttikçe hayatı algılayışımız da değişiyor. İnsanın kendi üzerinde çalışması ve bitmeyen bir eser olarak sürekli iyileştirmeler yapması daha iyi bir dünya için şart.
2- Kiminle kıyasladığına göre ya büyürsün ya da küçülürsün.
“Kendini bugün başka birinin olduğu kişiyle değil, dün olduğun kişiyle karşılaştır.”
Kıyaslamak neşenin, huzurun, mutluluğun, sevincin, bağlantının katilidir. Başkaları ile karşılaştırdıkça kendimizle kurduğumuz bağı zayıflatıyor. Kendimize şefkat azalıyor, sevgi azalıyor, saygı azalıyor. Ancak kendimizi, dünkü halimizle kıyasladıkça geliştiğimizi, dönüştüğümüzü görebiliyoruz ve özşefkat, özsevgi, özsaygı hepsi artıyor.
3- Rahatlık alanındayken maceraya çıkabilirsin.
“Bir ayağın sağlam bir şekilde düzen ve ve güvendeyken, diğeri kaos, olasılık, büyüme ve macerada olmalıdır.”
Risk almayı, rahatlık alanından çıkmayı, henüz abonen yokken, bir anda işini komple bırakıp YouTuber olmak olarak düşünüyoruz. Kendini tamamen rahatlık alanından çıkarmak büyük bir stres ile baş etmeye çalışmak demek ve bu kaslarımız hazır değilken zorlukları aşmak çok daha zor çünkü henüz o becerilere sahip değiliz. Bunun için bir yanımızı rahatlık alanında tutarken, diğer yanımızla maceralara atılmak ve bizi heyecanlandıran alanı keşfetmek daha etkili bir yol sunuyor.
4- Davranışlar > Düşünce & İnanç
“Nasıl davrandığını izleyerek (inandığını düşündüğünden ziyade) yalnızca gerçekte neye inandığını öğrenebilirsin.”
İnsanların büyük çoğunluğu düşündükleri şekilde davrandıklarını sanıyor. Ancak gerçekte yakından izlersen çok fazla çelişki görebiliyorsun. Sağlıklı beslenmenin önemini anlatan kişi sigara içiyor ve spor yapmıyor, insanlar hakkında dedikodu yapmanın kötü olduğunu ve asla yapmayacağını söyleyen kişi ofisin en dedikoducu insanı oluyor, herkese adil olduğunu söyleyen patron, çalışanlarına açlık sınırının altında ödeme yapıyor…
Gerçekten düşüncelere değil, eylemelere odaklandığımızda bir kişiyi daha iyi tanıyabiliriz. Kendimize ayna tutmak ve davranışlarımızı izlemek büyük bir farkındalık sağlayabilir.
5- Değer algını değiştirebilirsin.
"Belki de sahip olmadığın şeye gereğinden fazla değer veriyor ve yaptıklarını küçümsüyor olabilirsin."
Tüketim kültürü, bizi sahip olduklarımızdan çok olabileceklerimize odaklanmaya şartlandırdı. Bunu kanıksadık. Başarı kriterlerimiz de bu şekilde dönüştü. Yaptığın yetmiyor, henüz yapamadıklarında. Aklın yediklerinde değil henüz yiyemediğin, giydiklerinde değil giyemediklerinde… Bu durum ilişkilerde de geçerli. Yanındaki kişiyi önemsemiyor ve hatta yanında olduğu için küçümserken, başkasını yüceltiyor olabilirsin. Bu şartlanmadan kurtulman için ne gerekiyor?
6- Daha iyi halini inşa edebilirsin.
“Kendi olma halini her zaman mevcut halinin üzerine yerleştir.”
Potansiyelini açığa çıkarmak için çalışıyorsun. Yaptığın her şey kendini keşfettikçe, daha iyi bir senin inşa edilme süreci. Bazen yanlış şeyleri ortaya çıkardığında, çöküyor olabilirsin, ancak bu da olma halinin bir parçası. Bazen gelecekteki halini hayal etmek, hangi özelliklere, alışkanlıklara, nasıl bir çevreye sahip olduğunu düşünmek şu anki halinin ne üzerinde çalışacağını sana veriyor.
—
30 Günlük Challenge’a katılmak ister misin?
Daha iyi halini inşa etmek demişken, 30 gün boyunca birlikte yol yürümeye, birlikte zihnimizi, bedenimizi ve ruhumuzu daha iyi beslemeye var mısın? Sabah 5 Kulübü (sabah 5’te kalkmana gerek yok, kalkarsan ne mutlu) ile her gün zihnine iyi gelecek bir konuyu sabah 5’te anlatacağım.
Aramıza katılmak istersen “merak25” kodu ile %25 indirim fırsatından yararlanarak 1200 lira yerine 900 liraya satın alabilirsin. İndirimden son yaralanma günü 18 Mart! Hemen aşağıdaki linke tıkla ve kısıtlı olan indirim fırsatından yararlan.
—
7- Kimden ve neden kaçtığının farkına var.
“Kaygı sistemlerimiz çok pratiktir. Kaçtığın her şeyin tehlikeli olduğuna hükmeder. bunun kanıtı elbette kaçmış olmandır.“
Bazen kendinden kaçtığını fark etmek imkansızdır. Kaygı sistemlerimiz de kendimizle yüzleşmekten kaçındığımız hükmettiğinde, kendimizle kalacağımız her sessizlik anını, farkındalık anını baltalamaya başlar. Can sıkıntısı ızdıraba dönüşür. Bize ayna tutanlar düşmanımız olur.
Bazen de sevilmekten korkarız, bizi sevenlere düşman oluruz. Kaygıya yakından bakıp neden tetiklendiğini keşfetmek dönüştürücü bir etkiye sahip.
8- Hayat eylemi alkışlar.
“Kıpırdamadan duran hiç kimse, ne kadar iyi yaratılmış olursa olsun zafer kazanamaz”
Durduğunda, yerinde saymazsın geriye gidersin. Bir zafer kazanmak için harekete geçmek, öyle büyük adımlar atmadan en küçük adımla başlamak bile yeterli olur. Beden, zihin ve ruhu beslemek için hepsini harekete geçirmek önemli. Bugün bu üç alanda küçük zafer kazanmak için hangi adımları atabilirsin? Ertelediğin spora gitmek? Hava harika bir yarım saatlik yürüyüş? Uzun süredir ertelediğin o kitaba başlamak? Arkadaşlarına mesaj atıp buluşup bir kahve içmek?
9- Sosyal bağlarını güçlendir.
“İnsanlar beyinlerini sohbet ederek düzenlerler. Hikayelerini anlatacak kimseleri yoksa, akıllarını kaybederler.”
Peterson’ın bu cümlesi her şeyi anlatıyor. Yalnızlık tercih edilmediği sürece bir ızdıraba dönüşüyor. Başka varlıklara ihtiyaç duyuyoruz. Fikirlerin zihinde çıkıp başka fikirlerle çarpışması gerekiyor ki onları anlayabilelim. Bir başkasına muhtacız. Hikayeler anlatacağımız, anlaşılmış hissedeceğimiz. Bazen en iyi anlaşılmayı bizi gönülden dinleyen ve hiç bir yanıt vermeyen birisi de verebilir. Anlaşılma ihtiyacımızı çözmek, bunu giderebilmek bizim sağlıklı ilişkiler için olmazsa olmazımız.
10- Zayıf yönlerini değil güçlü yönlerini öne çıkar.
“Seni zayıflatan ve utandıran şeyleri söylemeyi bırak. Sadece seni güçlü yapan şeyleri söyle. Yalnızca onurla konuşabileceğiniz şeyleri yapın.”
Kültürel olarak bize iyi yönlerimizi, başarılarımızı, pozitif hareketlerimizi söylemenin anlatmanın yanlış ve ayıp olduğu öğretildi. Bir yandan da iş hayatında mülakat sorularında zayıf yönleriniz neler sorusuna yanıt verirken dahi herkes aynı şeyleri ifade ediyor. Saklıyor. Ancak bir noktada bir kapı aralanıyor ve sadece olumsuz, utanç verici, kötü olduğumuz şeyleri anlatıyoruz. Hatta o da bir şey mi ben daha da kötüyüm yarışına giriyoruz. Yapılan araştırmalar, zayıf yönleri geliştirmeye odaklanmaktansa güçlü yönleri daha da güçlendirmenin çok daha etkili sonuçlar verdiğini gösteriyor. Bir de kusur aradıkça kusur buluyoruz. Zihnimiz bu konuda başarılı. O yüzden odağımızı kusur bulmaya değil, iyiyi güzeli yeşertmeye çevirmek daha iyi bir yaşam için anahtar.
2025 yılında birlikte merakın gücünü yaymaya ne dersin? Beni Patreon’dan destekleyecek 100 kişi arıyorum. Şu an destekleyecen 10 harika patronum; Olcay, Altuğ, Can, Melih, Seda, Selin, Salih, Aslıhan, Döndü, Can, Ayça, Ezgi ve Greg’e çok teşekkür ederim. Patreon’da destekçi olduğunuzda şu ayrıcaklıklara erişeceksiniz.
💚💚 Patronum olmanın en önemli avantajı: Sevdiğiniz bir yaratıcıyı (benim) desteklediğinizi bilmek. Bir fark yaratmanın o sıcak, tüylü hissi? Paha biçilemez.
👀 merak listem
“Anlam, mutluluktan daha sağlıklı olabilir. 23 yıllık çalışma: Amaç duygusu, yaşam memnuniyetinden daha sağlam bir uzun ömür öngörücüsü. Değerli hedeflere sahip olmak canlılığın bir kaynağıdır. Bugün mutlu hissetmek güzeldir. Yarın için çabalayacak bir şeye sahip olmak önemlidir.” Adam Grant, 23 yıllık araştırmayı yapan Martela, Laitinen ve Hakulinen çalışmasının sonucunu böyle yorumluyor. Yani hayatımızda amaç duygusu eksikse, yaşamdan memnun olmamız zor. Bunu keşfedebilmek oldukça önemli.
Havacılık fotoğrafçısı Cem Doğut, Haliç Tersanesi ile ilgili şu bilgileri paylaştı: “1455 yılından kurulan Haliç Tersanesi, en uzun süredir faaliyet gösteren dünyanın en eski tersanesidir. 2 No'lu kuru havuzun inşaatı 1825 yılında tamamlanmıştır. Havuz, 86,00 m uzunluğa, 18,50 m genişliğe ve 9,00 m derinliğe sahiptir.” En eski tershane olduğunu bilmiyordum. Fotoğrafı da hiç görmediğim bir açıdan… Müthiş değil mi?
İstanbul silüetini bozan gökdelenler olmasa nasıl gözükürdü? Bu soruya yanıtı reddit/rodoslu hesabı yanıt verdiği bir fotoğraf paylaşmış. Bence girip bir bakın. İstanbul’a yapılan en büyük kötülüklerin geri alınamayacak etkisini böyle de görün…
“Borderline” bir hastalık mı, tanısı ne anlama geliyor, oldukça farklı yaklaşımı Alper Hasanoğlu’nun Flu TV’deki bölümüyle fark ettim. Anlattıklarını özetlemek zor ancak pek çoğumuzun bu tanıya sahip olabileceğimiz gibi modern dünyada sınırda yaşamanın nasıl bir şey olduğunu harika anlatıyor.
Hayal Gücü Derneği’nin verdiği ve 3.sü düzenlenen Hayal Gücü Ödülleri’ni izledim. Ödülleri kazananları çocuklar ve yetişkinler birlikte seçiyorlar. Ödülleri kazananlardan bazıları şöyle: “Kışkırtıcı Hayal Gücü Ödülü: Çağrı Mert Bakırcı - Evrim Ağacı”, “Çocukluk Eden Hayal Gücü Ödülü: Onur Kahvecioğlu, Müzikist” Oyun Bozan, Dönüştüren Hayal Gücü gibi ödül kategorileri var. Bence bir inceleyin derim.
🎙Koşu Kulüpleri Yeni Dating App’ler mi? Fulya Sena Sarıgül
“Hayatımızın sonuna kadar bu beden, bu ruh kalacak bizimle kalacak. O yüzden ona yatırım yapmak gerekiyor. Bunu bilinciyle yediğimi bilmek, bedenime nasıl baktığımı bilmek, zihne ve bedeni neyle beslediğimi fark ettiğim bir yaşam biçimi kurmak önemli. Bunu teşvik eden insanlarla bir araya gelmek de önemli.“
Strava (koşucuların süreçlerini takip etmek için kullandığı uygulama) raporuna göre her 5 kişiden 1’i koşu kulübünden birisi ile date’e çıktığını belirtiyor. Bu bölümde de artan koşu trendlerini, koşunun etrafından dönüşen yaşam biçimini ve koşmayı model, yoga eğitmeni, avukat Fulya Sena Sarıgül ile konuştuk.
📕 Ne Okudum?
Bu yıl okuduğum 20. kitap Nikos Kazancakis’in Zorba kitabı. Kazancakis’in Zorba’sını okumamıştım. Herkes çok beğendiğini söylüyordur ama benim elim gitmemişti sanırım vakti o zaman değilmiş, şimdi gelmiş. Vakti gelince elime aldım ve okudukça beni ilk andan etkileyen bu kitabı sevdim. Yunan kültürüyle yakınlığımızı, özellikle bir Trakyalı olarak daha da yakından hissettiğim bir kitap.
Altını çizdiğim satır: “Kalbim bölündü, iki parça oldu, fakat namussuz kalp yine yapıştı. Bilmem gördün mü? Kırmızı, sarı, siyah yamalarla yamanmış binlerce ekli ve yamaları kalın sicimle dikildiği için en büyük fırtınalarda bile yırtılmayan bazı gemi yelkenleri vardır? Benim kalbim de öyle işte! Binlerce delikli, binlerce yamalı, ama korkusuz.”s.136
Meraklı düşünceler
“Bir doktor olsaydım ve modern dünyanın tüm hastalıkları için tek bir ilaç yazmam gerekseydi, sessizliği reçete ederdim.” der, Kierkegaard. Bazen sessizliğe çekilmek, en iyi arınma yollarından biridir. - Tunç Tataker
Sessizlik ile aran nasıl? Bir sohbette sessiz kalındığında elin hemen telefonuna mı gidiyor? Yoksa boşlukları doldurmak için araya girip anı kurtarmaya mı çalışıyorsun? Sessizlik ile iyi anlaşabilmek belirsizliğe toleransını da geliştirmek için önemli. Bu hafta bunu biraz düşünsek mi?
Merakla,
Çağrı
Teşekkürler. Harf kaymaları ve eksikleri yazının anlamını değiştiriyor veya anlaşılmaz hale getirebilir . Bence tekrar okumanızda fayda var .