Mamut'u Fark Et! 🦣 🦣 🦣
Kendin olmanı engelleyen büyükbüyükbüyükatanın yarattığı mamut olabilir mi?
Hola meraklı insan! Nasılsın?
Bu bültende merak listeme istediğim gibi yer veremedim. Yazmak istediğim konu oldukça uzun olduğu için bültende biraz azaltmam gerekiyordu. Haftaya bunu telafi edeceğim. Konuyu umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.
Heyecan ve merakla,
Çağrı
meraklı soru
Dün ya da bugün seni en çok ne şaşırttı? Eğer şaşırtmadı diyorsan bugün biraz rahatlık alanından çıkmaya ne dersin?
Tıklayıp yanıtını tweet atarak paylaşmak ister misin?
Mamut’u Fark Et 🦣 🦣 🦣
Neden başkalarının düşüncelerini önemsiyoruz? Neden başkalarının ne düşündüğü, nasıl baktığı bizim üzerimizdeki etkisi çok önemli? Onaylanma isteği duyuyoruz sık sık. Bir şey yaparken, yeni bir ortama girdiğim zaman sosyal kaygılarımız artıyor. Endişeleniyoruz. Bu nedenle de bu sorunun yanıtını merak ediyorum.
Geçtiğimiz yıllardan en keyifle yaptığım bölümlerden birisi “Mamut’u Fark Et” bölümü. Bültende de bu konuyu yazmak istedim. Bu kavrama Tim Urban’ın blogunda denk geldim. “Taming Your Mammoth” başlığı ile kaleme almış.
Odadaki fil tabirine benziyor ama Mamut daha uygun düşüyor. Sonuçta nesli tükenen bir varlık. Aslında yok… Yine de zihnimizde yaşatıyoruz. Neden bu tabirin daha iyi olduğunu yazının ilerleyen yerlerinde fark edeceksiniz.
Utanç ve Mamut
Beni rahatsız eden çok fazla anım var. Eminim sizin de vardır. Bu anılar öyle ki sanki başkası için bu hayatı yaşadığım izlenimi uyandırıyor. “Hakkında ne düşünürler?” “Duysalar senle asla konuşmazlar!” zihnimdeki mamut, utancı kullanarak bunları sıklıkla dile getiriyor. Bu sayede beni kontrole ediyor.
Lisede çok utangaç, çekingen birisiydim. Özellikle kızlarla konuşmakta zorlanıyordum. Yurtta kaldığım için bazen okuldan sonra çarşı iznimiz olurdu. Bir gün Çarşı'dan yurda dönmek için minibüse binecektim. Tam benim bineceğim minibüse doğru yürürken Fen Lisesi’ne giden minibüsün camındaki 3 kızı gördüm. Kendileri ile aynı dönemdeyiz, yüzlerini biliyorum, bir kaç kez dershanede denk geldik ve o kadar. Bir anda 3’ü de bana doğru dönüp el sallamaya başladılar. Şaşırdım haliyle. Yanıma baktım kimse yok. Gülerek ellerini sallamaya devam ediyorlar. Çekinerek gülümsedim ve ben de el salladım. Şaşkındım oldukça. Sonra arkamdan bir ses duydum ve baktım ki onların bir arkadaşı geliyormuş ve ona el sallıyorlarmış. O an yer yarılsın yerin içine gireyim dedim. Kızardım ve tabii ki hemen oradan uzaklaştım.
Herkesin benim hakkımda kötü düşündüğünü sanıyordum. Yüzüm kıpkırmızı kimseyle konuşmak istemiyordum. O kadar utanmıştım ki...
Çok utanmıştım ve zihnimde sürekli rezil olduğumu, dalga geçileceğimi söyleyen bir hal vardı. Oysa bunu kimse anlatmadı. Yani o kızlar büyük ihtimalle fark etmediler ya da hiç üzerlerine alınmadılar bile. Ancak ben kendime utançla uzun süre şiddet uyguladım.
Mamut Kavramı
Hala aslında şu anda görmüyorsunuz beni ama emin olun ki yüzüm kırmızı. Kızardım. Mamut kavramı da buradan geliyor. Nasıl bağlıyorum ama? :) Tim bu kavramı şöyle açıklıyor: Bizim büyük büyük, büyük büyük atalarımız, binlerce yıl önce mağaralarda yaşarken, sosyal olarak da etkileşim içerisine girmeye çalışan küçük kabileler halinde yaşıyorlardı. Bu küçük topluluk içerisinde onaylanma ve kabul edilme ihtiyaçları oldukça önemliydi. Böyle bir yerde düşünsenize siz üstünüze düşen görevi yerine getirmezseniz ve gruptan dışarı atılırsanız ne olur?
Hayatta kalamazsınız.
Çünkü birlikte olmak hayatta kalmayı sağlayan şeylerin başında geliyor. Dolayısıyla o dönemlerden beri zihnimizde bir mamut var. Bizi hayatta tutmak ve topluluktan dışlanmamızı engellemek için çalışıyor. Sıklıkla dümene geçiyor. Ancak bu Mamut artık günümüz dünyasını anlayamıyor. Çünkü kendisinin nesli tükendi ve hayatta kalmak için zihinlerimizde olmak dışında bir yeri yok.
Büyükbüyükbüyükbüyükbüyükbüyükbabanın “Sosyal Hayatta Kalma Mamutu” onun dayanışma ve gelişme yeteneğinin merkezindeydi. Basitti - mamutu sosyal onayla iyi besleyin ve kabul edilmeme konusundaki ezici korkularına yakından dikkat edin, iyi olacaksınız.
Ve son derece güvensiz Sosyal Hayatta Kalma Mamutunuzu sakin ve güvende hissettirmek çok fazla iş gerektirirken, bu sorumluluklarınızın yalnızca yarısı. Mamutun ayrıca düzenli ve sağlam bir şekilde - övgü, onay ve herhangi bir sosyal ya da ahlaki ikiliğin doğru tarafında olma duygusu ile beslenmesi gerekir. Yani sürekli onu beslemeliyiz.
Mamut’u Kontrol Altına Almanın 3 Adımı
Adım 1: Kendinizi İnceleyin
Bir şeyleri iyileştirmenin ilk adımı, kafanızda neler olup bittiğine dair net ve dürüst bir değerlendirme yapmak. Bunu üç bölümde yapabiliriz:
1) Otantik Sesinizi tanıyın
Size ait olan gerçek sesinizi fark edin. Zihninizdeki düşünceleri kategorilere ayırmak ve kendi sesinizi fark etmek için çalışmalar yapmak iyi geliyor.
2) Mamutun nerede saklandığını bulun
Mamutu bulmanın en bariz yolu korkunuzun nerede olduğunu bulmaktır—utanç veya mahcubiyete en yatkın olduğunuz yer neresidir? Hayatının hangi kısımlarını düşünüyorsun ve seni korkunç, batan bir duygu kaplıyor?
Bir mamutun sakladığı ikinci yer, kabul edilmiş hissetmekten veya diğer insanlar arasında kendinizi iyi hissettiğiniz anlardır. İşyerinde veya ilişkinizde cidden memnun musunuz? Ebeveynlerinizi hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyor musunuz ve kendinizi tatmin etmeyi hedeflemektense onları gururlandırmayı mı seçiyorsunuz?
Mamutun bulunduğu üçüncü bir alan, "izin" veya başkalarının onayı olmadan karar vermekte rahat olmadığınız herhangi bir yerdir.
3) Mamutunu nereden tutacağını öğren
Mamutu tamamen kafanızdan atmak gerçekçi değil. Bizler birer insanız ve insanların kafasında mamutlar var, nokta. Hepimizin yapması gereken şey, mamutunuzu besleyeceğiniz alanları seçmek ve sizi kontrol etmek istediği alanlardan uzak tutmak.
Adım 2: Mamutun Düşük IQ'ya Sahip Olduğunu İçselleştirerek Cesaret Toplayın
Gerçek Yünlü Mamutlar soyu tükenecek kadar etkileyici değildi ve Sosyal Hayatta Kalma Mamutları daha iyi değil. Bize musallat olmalarına rağmen, mamutlarımız modern dünyayı anlamayan dilsiz, ilkel yaratıklardır. Bunu derinlemesine anlamak ve içselleştirmek, sizinkini evcilleştirmek için önemli bir adım.
Mamutunuzu ciddiye almamak için iki önemli neden var:
1) Mamutun korkuları tamamen mantıksızdır.
Mamut hakkında yanlış olan 5 şey:
Herkes benim ve hayatım hakkında konuşuyor ve bu riskli veya garip şeyi yaparsam herkesin ne kadar çok konuşacağını bir düşünün.
Kimse senin ne yaptığınla bu kadar ilgilenmiyor. İnsanlar çok bencildirler. O an herkes kendisi ile ilgileniyordur. Dinlemiyoruz bile.
Gerçekten çok çalışırsam herkesi memnun edebilirim.
mümkün olmadığını biliyoruz ama neden çabalıyoruz? Kendimize odaklanmak ve hedeflerimiz için çalışmak bizi memnun edecek şey.
Onaylanmamak, hor görülmek ya da hakkında boktan konuşulmak hayatımda gerçek sonuçlar doğuruyor.
Kim olduğunuzu veya ne yaptığınızı onaylamayan herkes, zamanın %99,7'sinde sizinle aynı odada bile değildir.
O yüzden boşverin. Kendimizi onaylamayı öğrenmek büyük bir rahatlama ve gelişme alanı sunuyor.
Gerçekten yargılayıcı insanlar önemlidir.
Yargılayıcı insanlar şu şekilde çalışır: Son derece mamut kontrollüdürler ve son derece mamut kontrollü olan diğer yargılayıcı insanlarla iyi arkadaş olurlar ve flört ederler.
Shadenfreude duygusunda duş alıyorlar. O nedenle yargılayıcı insanları uzakta tutmak ve mümkünse mamutunuzla arkadaş yapmamak bize iyi gelecek şeylerden birisi.
Beni seven ve bana bu kadar yatırım yapan kişiyi/kişileri hayal kırıklığına uğratırsam veya gücendirirsem kötü biriyimdir.
Hayır. Hayatınızda her kimseniz o olduğunuz için kötü bir insan değilsiniz. Bu, o basit şeylerden biridir - eğer sizi gerçekten özverili bir şekilde seviyorlarsa, mutlu olduğunuzu gördüklerinde kesinlikle gelip her şeyi kabul edeceklerdir.
Otantik sesi olanlar ilginçtir, Mamutlar ise sıkıcı.
Otantik sesi olanlar liderdir, mamutlar takipçi.
İnsanlar otantik sesi olanlara doğru çekilirler, mamutlara doğru değil.
3. Adım: Kendiniz Olmaya Başlayın
Şimdiye kadar, yazdıklarım insanların neden diğer insanların ne düşündüğünü bu kadar önemsediğinin, bunun neden kötü olduğunun, bu düşüncenin hayatınızda nasıl bir sorun olduğunun ve neden sizi rahatsız etmeye devam etmesinin iyi bir neden olmadığının anlatımıydı.
Mark Twain ne diyordu:
“O kadar endişelerim vardı ki aslında yoklardı ile bitebilir.”
Mamutlar hep bizimle ama aslında hiç korktucu değiller. Anlaşılmayı bekliyorlar. Tıpkı hepimiz gibi. Bu değişimi yapmak, zihnimizdeki antik mamutu keşfetmek hiç kimse için kolay değil, ama üzerinde kafa yormaya değer. Otantik Sesinizi keşfetmek yani kendimiz olmak için bu hayatımız var. Başkalarının söylediklerini yapmak için değil. Bu fırsatı kullanabilmemiz önemli.
🎙 Çalınan Dikkat
"Gün içerisinde kaç dakika dikkatiniz çalınıyor? Acaba dakikalardan fazla olabilir mi? Peki kim çalıyor? Bu kaybettiğimiz zaman üzerinde kontrolümüz yok mu?
Bu soruların yanıtları için Çalınan Dikkat bölümüne bir bakın derim.
Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.
Dinlemek için: Spotify, Poddy Apple, Google, YouTube
Fedakar Olma Cesareti
"Fedakarlık, yakından bakılırsa başkası için yaptığımız değil, kendimiz için yaptığımız bir şey..."
Erhan Ali Yılmaz ile yaptığımız Cesaret Kulübü içeriklerinde Fedakar olma cesareti üzerine konuştuk. Dinlemiş miydin?
Merak Listem
Bu resim nasıl sulu boya olabilir? Gördüğümden beri şaşkınım. İlkokulda suluboya yapmayı çok severdim ama suluboyanın hiç bu kadar gerçekçi olacağını düşünmedim, düşünemezdim. Ta ki Rukiye Garip’in çizimlerini görene kadar. Muazzamlar!
Yeniden erken uyanma perilerim beni darlamaya başladı. Bir süredir erken uyanma konusunda zorlanıyorum. Sabah rutinlerimi özledim. Sen de benim gibiysen David Bangean'ın sabah "Mucize Sabah" rutine videosuna göz at derim.
Psikolog ve mutluluk araştırmacısı Tal Ben-Shafar'ın "Mutluluğu kovalamayın, antikırılgan olun" konuşması da bu hafta merak listemde ve zihnimde uzun süre benimleydi.
Türkçe’de kullandığımız ay isimlerinin kökenlerine ilk kez denk geldim. Şaşırdım. Oldukça güzel geldi. Tabii ki bu bilgi internette dolaştığı için gerçek olmayabilir. Belki merak edip araştırmak istersiniz?
📕 Ne okuyorum?
Bu hafta Muriel Barbery’nin “Kirpinin Zarafeti” kitabını okudum. Beni oldukça etkiledi. Kitapta oldukça zeki ve entelektüel bir kadının, Paris’in lüsk bir apartmanında kapıcılık yapmasını ve kendisini insanların gözünden saklayarak, sosyal normlara göre aptal ve bilgisiz bir rol yaparken bir anda apartmanda yeni taşınan kibar bir Japon beyfendinin dikkatini çekmesi ile değişmesini anlatıyor. Aynı apartmanda oldukça zeki ve üstün yetenekli bir kız çocuğunun, yaş gününde intihar etmeyi planlamasını da içeriyor. Bu 3 kişinin kesişmelerinden ortaya harika bir kitap çıkıyor.
Altını çizdiğim ilk yer:
“… kendi sonunu kendin belirleyememek, seni yerinden söküp atacak rüzgarın ne zaman geleceğini bilememek çok asap bozucu olmalıydı.” s.12
Geçen hafta okuduğum Vidgis Hjorth’un “Postane Günlüleri” kitabını çok sevdim. Akıcı bir anlatım, yaşanılan iç boğuşukluğunun kendini keşfetme çabasının harika bir aktarımıydı.
🎧 Podcast önerileri
Popüler Olmayan Psijoloji podcastinde Eda Kurtulmuş ve Özge Orbay "Akışına Bırak..." diyorlar ve akışa bırakmak kavramını inceliyorlar.
Nasıl Alışkanlık Kazanırsın podcast'inde Ece Terzioğlu ile "Alışkanlık Kazanmada Acılar, Engeller, Zorluklar" bölümünde alışkanlıklarımızı ele almıştık. Şubat ayında alışkanlıkları yürütmekte zorlanırken belki iyi gelebilir.
The School of Greatness podcast'inde Lewis Howes "Çok mutlu insanların 10 alışkanlığı" bölümünde hayatımıza katabileceğimiz etkili alışkanlıkları anlatıyor.
Meraklı düşünceler
"Kendini anlaşılır kılmak imkansızdır." Thomas Bernard
Kendimizi tamamen anlaşılır kılamasak da, iletişimimizde hem yürekten, kırılganlıklarımızı da açarak anlaşılmaya ne yakın hale getirebilir miyiz? Hımm. Düşünelim mi?
Bu ara kimin onayını almak için uğraşıyorsun?
Üzerine düşünsek mi?
Merakla,
Çağrı