Merhaba meraklı insan,
Nasılsın? Soğuk bir pazar gününden selamlar. Bugün sizle zor bir konuyu paylaşacağım. Konuşmaktan herkesin kaçtığı ancak herkesin de bildiği bir konu: podcast ekosistemindeki çürüme ve bu alanda verilen ödüllerin olmayan kriterleri…
meraklı soru
"Seni kırılgan yapan şey, seni güzelleştirir." Brene Brown.
Bugün çevrene hangi kırılganlığını açabilirsin?
PowerApp Podcast Ödülleri Kime Yarıyor?
Bu yazıya başlarken şunu herkesin bilmesini istiyorum. Podcast yapan, bu alana inanan, podcast ağı kuran, bu alanda reklamların verilmesi için uğraşan, podcast’lere reklam veren, ses kayıtlarını düzenleyen, podcast’in ucuna bir yerine dokunan, dinlenilmesi için paylaşan ve Türkiye’de herkese podcast’i anlatan ve tanıtan tüm podcast paydaşları sizleri çok seviyorum. Podcast üretmek çok zor, özellikle bizim ülkemizde bu kadar yavaş büyüyen bir alana inanıp ürettiğiniz için iyi ki varsınız.
Ödül’e aday gösterilen herkesi de hayranlıkla takip ediyorum ve bu yazıda “o neden aday oldu?” gibi saçma bir soruyu ya da aday olanlara dair olumsuz bir yorumu asla bulamayacaksınız. Çünkü podcast üretmek çok zor bir iş ve 1 dinlense de 100 bin dinlense de bu müthiş başarı ve çok az insan bunun zorluğunu biliyor. O nedenle her podcaster adaylığı sonuna kadar hak ediyor. Bunu belirttiğime göre devam edebilirim.
Ben tek başımayım. Arkamda etkili bir podcast ağı, büyük bir podcast topluluğu ya da sosyal medyada 100 binlerce takipçi yok. Her ne kadar 5 yıldır merak. listesi, Wiser için Sen Hiç Kafanı Yorma, Kendine İyi Bak (Mine ile), Nasıl Alışkanlık Kazanırsın (Ece ile), Poddy için özel Bunu Nasıl Bilmezsin ve Duyguları Tanıma Serisi podcastlerini yapmış, yapıyor ve pek çok podcast’in üretilmesini sağlayan, destek olan, yol gösteren, 120’ye yakın konuğu ağırlamış, 26 kez canlı podcast etkinliği gerçekleştirmiş ve aylık 100 bine yakın kişinin dinlediği bir podcaster olsam da; günün sonunda her şeyi yapan birisi olarak yalnızım.
Tüm bunları çok uzun süredir tek başıma yapıyorum. Bunu söyleme nedenim tabii ki övünmenin yanısıra (çünkü içerik üreticisi olunca kendi kendini takdir eden birisine de dönüşmek zorundasın, aksi durumda takdir eden çok çok az kişi ve bazen kimse olmadığından üretmek istemiyor insan) PowerApp’in yaptığı podcast ödülleri hakkında konuşurken öne çıkıp bir şeylerden bahsetme konusunda tek başına yel değirmenlerine karşı savaş açan Don Kişot gibi görünmekten çekinmemem. Çünkü birilerinin Kral çıplak demesi gerekiyor.
Ödül törenleri olduğunda aklıma şu sorular geliyor:
Bu ödüllere adaylar hangi kriterlere göre seçiliyor? Sürekliliğine bakılıyor mu? Yarattığı konsept, yenilikçi yaklaşım, özgünlük, etkisi, çevresini ve diğer kişileri dönüştürme gücüne vb. bakılıyor mu?
Ödüller neye göre, kime göre veriliyor? Ödülü kazanmak için popüler olmak yeterli mi? Örneğin pek çok podcasterdan içerik çalan, onların içeriklerini kendi içeriği gibi anlatan birisi aday olabiliyor mu? Aday olduğunda ödül kazanabilir mi? Böyle birisi olmamalı ama oluyor mu, oluyor… Kim olduğunu bilenler olsa da bilmiyormuş gibi davranabiliriz. (Çünkü kimse adayların içeriklerine bakmayabilir önemli olan popülerlik olursa…)
Bu ödül törenlerine podcast dünyası içerisinde olanlar neden davet edilmiyor? Ödül törenine davet edilenler neye göre seçiliyor? Küçük olan podcast ekosistemindeki üreticiler yerine kimler neye göre davet ediliyor? Çağrılmayan kişi ya da podcast ağları neden davet edilmiyor? Kimler neye göre göz ardı ediliyor?
Podcast ödülü veren kurumlar bunu neden yapıyor? Amaçları neler? Podcasterları ödüllendirmek üretimi teşvik etmek mi yoksa körler sağırlar birbirini ağırlar, istenilenler daha öne çıkarılır mı? Ya da kurumun PR çalışması mı?
Bu soruların yanıtını okumadan önce biraz geçmişe gidelim.
“Kral Çıplak” demeye önce podcast ekosistemindekinden başlayalım.
Podcast camiası oldukça küçük ancak herkesin bildiği ve asla konuşmadığı bir fil her yeri kaplıyor. PowerApp ilk bu ödülü verdiğinde ben de podcast’e başladığım ve sonrasında profesyonel olarak çalışmaya başladığım ve bir daha yolumun dahi kesişmemesi gereken bir sözde podcast ağındaydım. Power grubu’nun uygulamasında podcast’lerin yer alması konuşulduğunda bize “podcast’lerinize bu app içerisinde de yer vereceğiz böylece daha fazla kişiye ulaşacak denildi.” Bu sayede Power ile yolumuz kesişti. Tanış olduk.
Bir podcaster için +1 dinleme bile değerliyken üstüne Power gibi güçlü bir radyo grubuyla böyle bir işbirliği müthişti. Ben farkında olmadan Power radyoda podcastlerimizin girişinden belirli süreleri tüm dinleyicilerine duyurmuş ve bazı arkadaşlarımdan “Power’da seni duyduk” mesajları o dönem harika hissettiriyordu.
Power podcast alanını sahiplenmek istedi ve 1. PowerApp Podcast ödülleri duyuruldu. Oradaydım. Aday değil ancak podcast ağı sayesinde davetlilerdendim.
Tabii ki o dönemde podcast ağlarından daver almayan, çağrılmayan podcastleri aday gösterilmeyen ve yok sayılanlar olmuştu. Kategoriler neye göre belirlenmişti? Kimlerin aday olacağını kim seçmişti? Neden podcast dünyası hali hazırda çok küçükken podcast ağlarının hepsi orada yoktu? Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi? O dönem bunların hepsine neden olarak covid gösterildi ve sınırlı sayıda davetli ve sadece ödül kazananlar olacak denildi. Ancak diğer sorular hep havada kaldı, cevapları kimse duyamadı.
İkincisi açıklandığında da benzer tartışmalar yaşandı. Ancak yine kimse bu soruların yanıtlarını alamadı. Bazı ağlar yine yok sayıldı, bazıları daha öne çıkarıldı. Neye göre? Bilmiyoruz. Herkesin bir tahmini var. Bir podcast ağı yakınlığını kullanarak diğer ağları ve hatta kendi podcasterlarından sevmediklerine yada oradan ayrılanlara yer verilmemesi için çalıştığı (yazarken saçma ama öyle kişiler söylüyor ki doğru olmaması mümkün değil gibi), dedikodular yaydığı konuşuldu, pek çok kulak tarafından duyuldu, dillendirildi ve herkesin bildiği ancak konuşmadığı bir sır oldu. Şimdi 3.sü verilecek ve yine aynı sorular sorulsa da yanıtları yok.
Ekosistem içerisinde artık kimsenin itibar etmediği ancak hala networklerini kullanarak etkiledikleri söyleniyordu. Bu sene davet edilen podcast ağlarına bakınca bu etkinin kalktığı, odadaki filin fark edilip uzaklaştırıldığını söyleyebiliriz. Ancak bu da çok naif bir yaklaşım olur. İlkinde en çok ödül alan podcast ağı kurucusu bu nedenle katılmamış, eleştirmişti. Bu sene tüm hepsinin çağrıldığını görmek biraz rahatlatıcı. Bu etkiyi konuşmak gerekiyor ancak bu demek değil ki, bu ödüllerde adayları belirleyenler onlar. Onlar sadece suyu bulandıran, akılları karıştıran belki biraz etkileyen kişiler. Asıl seçici ve karar verici ekip PowerApp ve Power grubu. Onlar da bu konuda farklı bir yaklaşımı benimsemedikleri için diğer odadaki fil de onlar diyebiliriz.
Ben PowerApp Podcast ödüllerinde aday olmak için mi bu yazıyı yazıyorum?
Bu yazıyı okuyanların pek çoğunun aklında bu olabilir ancak öyle değil. Orada aday olmak için yeterli takipçim yok. Herkesin ilk aklına gelince saydığı 10 podcaster’dan birisi ne yazık ki olamadım. 5 yıldır düzenli içerik üretmek, süreklilik Türkiye’de başarı olarak görülmüyor. Görülse dahi ben aday olamayabilirim. Böyle bir hevesim de açıkçası yok. Bunları kabul ederek zaten podcast’e başlayan birisiyim. Dolayısıyla derdim asla adaylık değil.
Benim derdim: bu kadar niş bir alanda yapılan ödül törenlerinin yapısı, seçici ekibi, kişilerin tanıdığı, beğendiği üzerinden adayların, davetlilerin belirlenmesi ve şeffaf ve herkese açıklanan kriterlerinin olmaması ve tabii ki kapsayıcılıktan uzak anlayış.
Podcast alanında ödüllerin verilmesi oldukça etkileyici ve teşvik edici. Maksadım ne üzüm yemek ne de bağcıyı dövmek. Böyle bir organizasyonun varlığını kıymetli ve değerli bulduğum için bir şeyler söylemek istiyorum.
Podcast ekosisteminde var olan kişi sayısı pek fazla değil. Tabii ki her geçen üreten kendisine podcaster diyenelerin sayısı artıyor. Bu harika bir şey. Ancak bu alana kendisini adayan ve uzun süredir çabalayan kişiler de belli. Böyle güzel bir organizasyon düzenleyen ekibin, podcast dünyasındaki insanları bir araya getirmek yerine, kendi eş dost akraba arasında kalması, istedikleri kişileri çağırıp onları parlatırken, hoşlarına gitmeyen ama bu alana büyük emek veren kişileri göz ardı etmeleri, yok saymaları bana üzücü geliyor.
Bu ödül törenine davet edilmeyen, harika içerikler üreten bu alanın tanınmasına çok fazla çaba gösteren pek çok kişi var. Neden böyle bir gün düzenlenirken ekosistemin parçası olanlar, zorluklarla mücadele edenler yok sayılır? Bununla ilgili düşüncelerim var. Birisi o odadaki fillerin tepişmesi ile ortada bıraktıkları tozlardan görünemeyenler olmasıydı… Ama o fil artık yok. Peki ne var?
Delelim kriterlere
Örneğin Boğaziçi Üniversitesi ve Söylenti Dergi de podcast ödülü veriyor. Üniversitelerde öğrenciler adayları belirliyor, dergi de okuyucuların önerilerini baz alıyor ve sonra oylama yapılıyor.
Peki PowerApp ödüllerindeki belirleyici kim? Jüriyi tanıyor muyuz? Bilenler var mı?
Kimlerle görüşüyor, tanıyor biliyorsa onları mı aday gösteriyorlar yoksa gerçekten bizlere açıklanmayan bir seçim heyeti var ve onlar belirlenen ancak asla bize açıklanmayan kriterlere göre mi adayları belirliyor? Yoksa adaylık kriteri sadece popülerlik mi?
Adayları seçerken, Spotify da en çok dinlenene mi bakıyorlar yoksa kendi uygulamaları içerisindeki dinleyici verisine mi? Peki PowerApp dinleyicisi kaç kişi?
Powerapp’e Instagram üzerinden ulaşıp bu ödül törenine niye davet edilmediğimi sorduğumda şöyle yanıtladılar: (tabii ki zorlama bir davet geldi. Böyle bir davete hevesle katılmak ister dimi herkes? Podcast üreten birisine gerçekten değer verip, ona ve her adaya özel hissettirmek varken, hani seni tanımıyoruz ama sen yine de gel ve pek konuşma minvalinde bir robotik yanıt…) Müşteri hizmetleri ya da sosyal medya yanıtlarında insani dokunuşları unutuyoruz. Hoş aynı soruları sorduğum Power FM Genel Yayın Yönetmeni Burçin Acer ise yanıt vermedi, görüldü attı.
“Etkinliği milyonlar PowerApp üzerinden canlı olarak izleyebilmektedirler.”
Türkiye’de girişimci ekosisteminde herkes rakamları abartmayı sever. Ancak podcastlerin bile milyonlarca takipçisi yok. Canlı yayınlanan ilk podcast ödül törenininde de izleyenlerin sayısı bu sayıların çok altındaydı. Bu yazıyı okuyan sizler (6000 kişiyiz) kaç tanenizin telefonunda PowerApp uygulaması var? Benim yok örneğin. Öncelikli dinlediğim mecra değil.
Dolayısı ile milyonlara ulaşma halini, Tv dünyasından gelen bir ağız alışkanlığı tamam diyelim. Podcast dinleyicisi çok sadık. Bir uygulamada başladıysa başka yerde dinlemiyor. Benim merak listesi PowerApp içerisindeyken bana dinleyici etkisi bölüm başına 5-6 idi. Taş çatlasın en ünlü podcaster’a 100 hadi elimiz milyonlar demeye varmıyor ama hadi 1000 dinleyici gelsin diyelim. Yani aktif dinleyici kitlesi öyle büyük değil.
Acaba Ödüller Podcasterları Onore etmekten çok Power’ı mı Öne Çıkarmak İçin?
Bu ödül töreni acaba podcaster’ları daha çok tanıtmak yerine, sadık ve etkili kitlesi olan podcasterlar üzerinden PowerApp uygulamasını tanıtmayı amaçlıyor ve bir nevi “greenwashing” gibi “appwashing” yapıyor olabilir mi? Tabii ki olabilir, her zaman uygulamaya kullanıcı çekmeyi kuranlar ister, bu kimseyi şaşırtmaz. Ancak ana nedeni bu olabilir mi? Çünkü ekosistemi canlandırmak ve kapsayıcı bir yaklaşım yerine belirli kişileri yok sayan, belirli kişileri öne çıkaran bir tavır görüyoruz. Niş ve etkili içerik üreten podcast’i daha büyük bir alana taşıyan bir örneği ilk 2 ödülde de bu ödülde de görmüyoruz.
Podcast ekosisteminin tüm podcast ağlarını değil, bazılarını, podcast alanında bilinen etkili isimleri değil, çok popüler olanları, sosyal medyada daha çok takipçisi olanları (ki bazılarının podcast dinleyicisi yok bile denilebilir ama kim nereden bilecek ki?) ve kimsenin göremediği bilmediği bir seçim kurulu ve bu jürinin asla paylaşmadığı seçim kriterlerine göre belirlenen adaylar ve buna göre davet edilen kişiler ile harika bir işe imza atarken ekosistemi ayakta tutmaya çalışan daha küçük ya da bireysel podcaster’ları yok sayarak bu alana yarardan çok zarar veriliyor olabilir mi? Merak ediyorum. Kimse acaba sayılardan çok yaratılan etkiden bahsetmiyor mu?
Çünkü podcast’in etkisi sayılardan çok daha fazla. Herkese ulaşan, büyük kitlelere ulaşnların yarattıkları etki başka, ancak belirli alanda az dinleyicisi olsa da müthiş etki yaratan podcastleri orada görmemizi engelleyen şey nedir?
PowerApp ekosistemi canlandırabilmek için neler yapabilir/di?
Ödül verilen her ekosistemde belli sorunlar var. Bunların dışında kalmadan onalrı taklit eden bir ödül sistemi yerine daha farklı bir şeyler olabilir miydi? Benim ilk gördüğüm çok daha kapsayıcı bir yaklaşıma ihtiyaç var. Başka neler olabilir?
Herkese açık bir jüri belirlenebilir.
Bu jüri üyeleri; podcast ağlarından birer temsilci, bağımsız üreticilerden temsilci (hepsi adına 1 kişi ya da 2 kişi), sosyal medya alanından 1 ya da daha fazla kişi, medya, pazarlama ve işbirliği yapılan markalardan temsilciler, radyo ve tv ve yeni nesil medya alanlardan temsilciler ve öğretim üyelerinden oluşabilir. Çeşitlendilebilir ancak öyle bir jüri çok daha kapsayıcı ve şeffaf olacaktır. NBA’de örneğin spor yazarları yılın koçunu belirliyor.
Bu juriye Adayları belirleme kriterleri hazırlanmalı. Herkes kategorilere göre adaylarını belirtebilir ve belirlenecek oylama sistemi ile adaylar kendi içerisinde belirlenebilir. Adayları belirlerken kullanılacak kriterler uygulamada ve websitesinde yer almalı.
Aday belirlemede bazı eşitsizlikleri önlemek için, hali hazırda ünlü birisinin yaptığı içerik ile no name birisinin sıfırdan yarattığı podcast içeriği arasında bir alan da tutulmalı. Kapsayıcılık çalışırken aşılan engeller de vurgulanmalı. Yoksa popüler olanların her şey olduğu dünyada gerçekten bir alanı yaratmak için çabalayanlar asla gözükmüyorlar. Sonra her yerde konuşan var olan insanları görüyoruz…
Oylamanın yapılacağı platformdaki verilen oy sayıları açıklanmalı. Kimlerin kaç oy aldığı görülebilmeli. Bu elbetteki uygulamayı indiren kişileri de belirleyeceği ve aktif kullanıcı sayılarını insanalara göstereceği için kaçınılan bir şey olsa da buna başka bir çözüm belki açık bir site üzerinden oylama gibi daha şeffaf süreçler getirilmeli. Aksi durumda ödülü kazanan gerçekten kazandı mı sorusuna net bir yanıt verilemiyor.
Podcast Ödülleri törenine ekosistemin paydaşları ödül almasalar da davet edilmeli. Podcast üreten ve bu alanda süreklilik sağlayanların aday gösterilmeleri zor ve belki imkansız da olsa ağırlanması, diğer adaylar kadar önemli. Çünkü ekosistemi büyütmek ancak herkese eşit yaklaşıldığında mümkün. PowerApp’in bana attığı mesajdaki tavır ve üslup 200 bin takipçili bir hesaba vereceği yanıtla ayı olmazdı ya da Burçin Acer beni aramak konuşmak isterdi. Bunu hepimiz biliyoruz.
Ödül Töreni’ni farklılaştırmak ve podcast’e dair konuşamlar, yenilikler, paneller ve pek çok yarışma gibi alanlar yaratılmalı. Bu konuda Bubbleworks Media “Podcast Dinliyorum” etkinliğinde 3 kez bunun nasıl etkisi olacağını göstererek gerçekleştirdi. bir podcast ağı olmasına karşın sadece kendisini değil tüm ekositemdeki oyuncuları ve destek olan ve potansiyel markaları da çağırarak yapıyor. Belki bir istişareye ihtiyaç vardır.
Not: Ben bu yazıyı yazdığım için bir süre daha yok sayılacağımı biliyorum. Keşke öyle olmasa ve eleştiriye açık, eleştirinin kendimize kör noktaları görmemizi ve ilerlemeiiz sağlayan bir hediye olduğunu toplumca kabullensek. Ancak öyle olmuyor. Bu da bir husnu kuruntudan öteye geçmiyor.
Not 2: Sosyal medyada beni eleştirecek ve aslında bu ekosisteme büyük zararlar vermelerine karşın hala bir şekilde tuttukları köşeden laf atmaya çalışanlar olacak. Biliyorum çünkü sadece benim arkamdan değil herkesin arkasından konuştukları için hepimiz biliyoruz. Özellikle 5 yıllık podcast yolculuğumun son 3 yılında tek başına var olmaya çalışırken hem bu alandakilerle hem de markalarla aramı bozmaya çalıştıkları için düzeltmeye çalışıyorum. Bunlarla uğraşmak istemeyen pes eden, küsen bu alanı terk eden pek çok podcaster ve marka da o deneyimleri yaşadı. Başkaları bunları yaşamasın ve onlara zarar verememeleri için anlatmaya devam edeceğiz. Herkesin bildiği ama sessizce konuştuğu bu kişilerin artık bu alanda asla konuşamamasını sağlamalıyız. Ancak biliyorum ki bu ülkede ne yaparsan yap rezil olamıyorsun. Ancak gerçekleri söylersen de dışlanıyorsun. Ne diyelim; Kral Çıplak.
🎙Ezgi Hoşcan “Hepimiz Kendimize Körüz”
“Yaratıcılık, dünyanın artık neyden sıkıldığının nabzını tutmak ve orada kendini göstermek.”
Ezgi Hoşcan Kırılganlıkların Gücü bölümünden sonra yeniden konuğum oldu. Ezgi ile yaratıcılık üzerine konuştuk. Herkesin yaratıcı olduğu fikriyle bölümden ayrıldık. Sizler dinlerken neler düşüneceksiniz, neler bulacaksınız merakla bekliyorum.
YouTube’tan dinlemek isteyenler için:
🎧Ne Dinliyorum?
Haddini Aşan Yaşam Rehberi podcast’inde Serdar Kuzuloğlu, “köksüzlük” üzerine konuşuyor. Hafızamızı kaybettik. Toplumsal hafızamızı kaybediyoruz. Okuduğumuz okulların ya adı değişti ya da yıkıldılar. Sokak isimleri, kafeler, kütüphaneler, evler… Köklerimizi kaybediyoruz.
Yoga İle Büyüyoruz podcast’i yayın hayatına başladı. Podcast atölyeme katılan Sema Alevcan büyüme yolculuğunda çocuk yogasının nasıl etki ettiğini konuklarıyla konuşuyor. İlk bölümde konuğu: Burcu Ekim.
Worklife with Adam Grant podcast’inde Malcolm Gladwell ile “importance of self-correction” yani kendini düzeltmenin önemi üzerine konuşuyorlar. Farkındalık için ilham verici bir bölüm.
Meraklı düşünceler
"Dünyayı değiştirmek istiyorsan işe yatağını toplayarak başla." diyor Amiral William McRaven.
Önce kendimizi ve en yakınımızdaki çevremizi düzelterek dünyayı değiştirmeye çalışabiliriz. En küçük adımları atarak. Bugün sen dünyayı değiştirmek için yatağını toplamaya ne dersin?
Merakla,
Çağrı